Sinop ve OKFT sıradan bir gün
00.19
oda 305 hüzünlü şarkılarla yorucu bir günün son dinlenmelerini yapıyoruz. Maç, 60 km yol, akşam yemeği sonrasında edilen danslar, odada toplanıp dedikodular derken nasıl yorulduk anlatamam. Kollarım bacaklarım ağrıyor, ama bu gün yaşadığım doluuu doluuuu onlarca anıdan sonra yorgunluğu ve dinlenmeyi de kendime borç bilirim.
Sabah 8de üçümüz de -oda arkadaşlarım nisa ve beyza- kalktık. Kahvaltıya inerken, maçlara giderken, kısacası otelde koridorumuz dışındaysak mutlaka odtü kıyafetlerimizi giymemiz gerekiyor. Ki bu da eşofman takımlarımız ya da ortak odtü tshirtlerimiz anlamına geliyor. 5 gün buradayız ve 5. günün sonunda o kıyafetler, formalar, çoraplar ne hale gelir çok merak ediyorum. Şimdilik çözüm yolumuz maç sonrası formaları odaya serip camları açmak. Ankara'da bunu yapamazsın çünkü camları açtığın anda donup kalabilirsin. Ama Karadeniz iklimi sağolsun "yazları serin ve yağışlı kışları ılık ve yağışlı", yani kısacası dışarıda yumuşak bir hava var. Ama yağışlı kısmı da %100 doğru. Sabah 11de yola çıktığımızda başlayan yağmur şu an penceremize vurmaya hala devam ediyor. Önünüzde deniz manzarası varken pencereyi açıp yağmur kokusunu almak da benzersiz bir duygu. Burada yaşayan insanlar kışlarını çok güzel geçiriyorlar bunu anlayabiliyorsunuz. Bu şehirde şimdilik göze batan bir şey de gecekonduların bu kadar yaygın olması. Güzelim liman var, keşke biraz daha düzenli yapsalarmış diye düşündüm. Yine de göz zevkini bozacak bir rahatsız ediciliği yok.
12 gibi maçın yapıldığı salona vardık. yukarıda yazan 60 km yolun sebebi de bu aslında, bizim otelimiz Gerze'de(ilçe), ama maçlar merkezde oluyor. bize yaklaşık bir 30km'ye mal oluyor. Biz gittiğimizde Gazi ve Cumhuriyet Üniversitesinin maçı vardı, çok sert ve olaylı bir maçtı. Gazinin antrenörü birazcık çıldırdı, gazi takım kaptanı da kırmızı kart gördü. O maçın o kadar sert olduğunu görmek beni biraz korkutmuştu, çünkü ilk maçıma çıkıcaktım ve bu kadar sert bir şey de hayal etmiyordum.Maçı Cumhuriyet üniversitesi kazandı. Zaten maç 10 dakika daha uzasaydı nolurdu düşünemiyoduk bile....
Kısa bir seramoni sonrası yaklaşık 1-2 gibi bizim maçımız başladı. Futsalda maçlar 20şer dakikalık 2 yarıdan oluşuyor. Mola alabiliyorsunuz, kuralları futboldan biraz farklı, ama yetenek açısından aynılar. Problemi de yok değil, ayaklarınız müthiş kayıyor 😢😢
Tüm rakiplerimiz besyosu(beden eğitimi spor yüksek okulu) olan takımlar, bu da şu demek oluyor:
-SPORCULARLA MAÇ YAPIYORUZ
-YAPIYORUZ MAÇ SPORCULARLA
-MAÇ SPORCULARLA YAPIYORUZ
-MAÇ YAPIYORUZ FUTBOLCULARLA
-FUTBOLCULARLA MAÇ YAPIYORUZ
Yani kısacası diyorum ki, benim sahaya çıkıp Bozok Üniversitesi'yle yaptığım maç, futbol okuyan birinin benimle gelip ee turnuvasında rakip olması demek. Yükümüz biraz ağır, ama elimizden geleni yapıyoruz ve ODTÜ olarak besyomuz olmamasına rağmen mücadelemiz ve oynayışımız çok takdir edildi. Tribünlerden, hakemlerden çok fazla + feedback aldık, bu bizi oldukça motive etti. Yarınki maçımızda boolll enerjiyle oynarız umarım!!
Maçı kaybettik ama sonucunu yazmayayım, ama siz bizim kadrosunda 12 sporcu, ki 10 tanesi direkt futbolcu, olan bir takıma karşı elimizden gelen mücadeleyi yaptığımızdan emin olun... Daha iyisi, daha başarılısı diğer maçlarımıza!
Maç sonrası bizden sonra gelen birkaç takımı da izledik. Sonrasında otelimize geri döndük. Zaten o yorgunlukla kendimizi direkt odalarımıza duşlara attık. Maç sonrası küvet iyi geliyornuş🚿🚿
Günün en güzeliyse, takım arkadaşlarımızdan Ceylin'in doğum günüydü ve akşam yemekten sonra pasta kestik ve beraber dans ettik-en çok da özgür hoca-!!! *takım samimiyeti allert* Sizi çok seviyorum kızlar💙ve tabiki Özgür hocam!💖
Dışarıyla tüm bağımız koptuğunda saat yaklaşık 9du. Film gecesi yapmaya karar verdik. "the Dark Tower" izledik. Baya yeni bir filmdi. Konusu biraz ilginç. imdb'si 5.7 ama biraz fazlasını hak eder.
Bi ara bakının derim.
Film gecemiz gayet iyiydi, yan odalardan biricik kalecimiz Bilge'yi de çağırdık hep beraber izledik. Yaparım diye mtr(hazırlık kitabı) da yanımda duruyor ama yapar mıyım, hiç sanmıyorum.
Filmden sonra oda işgalleri yaşandı ve ortaya çok ilginç manzaralar çıktı.... Şekil 1A is coming
oda 305 hüzünlü şarkılarla yorucu bir günün son dinlenmelerini yapıyoruz. Maç, 60 km yol, akşam yemeği sonrasında edilen danslar, odada toplanıp dedikodular derken nasıl yorulduk anlatamam. Kollarım bacaklarım ağrıyor, ama bu gün yaşadığım doluuu doluuuu onlarca anıdan sonra yorgunluğu ve dinlenmeyi de kendime borç bilirim.
Sabah 8de üçümüz de -oda arkadaşlarım nisa ve beyza- kalktık. Kahvaltıya inerken, maçlara giderken, kısacası otelde koridorumuz dışındaysak mutlaka odtü kıyafetlerimizi giymemiz gerekiyor. Ki bu da eşofman takımlarımız ya da ortak odtü tshirtlerimiz anlamına geliyor. 5 gün buradayız ve 5. günün sonunda o kıyafetler, formalar, çoraplar ne hale gelir çok merak ediyorum. Şimdilik çözüm yolumuz maç sonrası formaları odaya serip camları açmak. Ankara'da bunu yapamazsın çünkü camları açtığın anda donup kalabilirsin. Ama Karadeniz iklimi sağolsun "yazları serin ve yağışlı kışları ılık ve yağışlı", yani kısacası dışarıda yumuşak bir hava var. Ama yağışlı kısmı da %100 doğru. Sabah 11de yola çıktığımızda başlayan yağmur şu an penceremize vurmaya hala devam ediyor. Önünüzde deniz manzarası varken pencereyi açıp yağmur kokusunu almak da benzersiz bir duygu. Burada yaşayan insanlar kışlarını çok güzel geçiriyorlar bunu anlayabiliyorsunuz. Bu şehirde şimdilik göze batan bir şey de gecekonduların bu kadar yaygın olması. Güzelim liman var, keşke biraz daha düzenli yapsalarmış diye düşündüm. Yine de göz zevkini bozacak bir rahatsız ediciliği yok.
12 gibi maçın yapıldığı salona vardık. yukarıda yazan 60 km yolun sebebi de bu aslında, bizim otelimiz Gerze'de(ilçe), ama maçlar merkezde oluyor. bize yaklaşık bir 30km'ye mal oluyor. Biz gittiğimizde Gazi ve Cumhuriyet Üniversitesinin maçı vardı, çok sert ve olaylı bir maçtı. Gazinin antrenörü birazcık çıldırdı, gazi takım kaptanı da kırmızı kart gördü. O maçın o kadar sert olduğunu görmek beni biraz korkutmuştu, çünkü ilk maçıma çıkıcaktım ve bu kadar sert bir şey de hayal etmiyordum.Maçı Cumhuriyet üniversitesi kazandı. Zaten maç 10 dakika daha uzasaydı nolurdu düşünemiyoduk bile....
Kısa bir seramoni sonrası yaklaşık 1-2 gibi bizim maçımız başladı. Futsalda maçlar 20şer dakikalık 2 yarıdan oluşuyor. Mola alabiliyorsunuz, kuralları futboldan biraz farklı, ama yetenek açısından aynılar. Problemi de yok değil, ayaklarınız müthiş kayıyor 😢😢
Tüm rakiplerimiz besyosu(beden eğitimi spor yüksek okulu) olan takımlar, bu da şu demek oluyor:
-SPORCULARLA MAÇ YAPIYORUZ
-YAPIYORUZ MAÇ SPORCULARLA
-MAÇ SPORCULARLA YAPIYORUZ
-MAÇ YAPIYORUZ FUTBOLCULARLA
-FUTBOLCULARLA MAÇ YAPIYORUZ
Yani kısacası diyorum ki, benim sahaya çıkıp Bozok Üniversitesi'yle yaptığım maç, futbol okuyan birinin benimle gelip ee turnuvasında rakip olması demek. Yükümüz biraz ağır, ama elimizden geleni yapıyoruz ve ODTÜ olarak besyomuz olmamasına rağmen mücadelemiz ve oynayışımız çok takdir edildi. Tribünlerden, hakemlerden çok fazla + feedback aldık, bu bizi oldukça motive etti. Yarınki maçımızda boolll enerjiyle oynarız umarım!!
Maçı kaybettik ama sonucunu yazmayayım, ama siz bizim kadrosunda 12 sporcu, ki 10 tanesi direkt futbolcu, olan bir takıma karşı elimizden gelen mücadeleyi yaptığımızdan emin olun... Daha iyisi, daha başarılısı diğer maçlarımıza!
Maç sonrası bizden sonra gelen birkaç takımı da izledik. Sonrasında otelimize geri döndük. Zaten o yorgunlukla kendimizi direkt odalarımıza duşlara attık. Maç sonrası küvet iyi geliyornuş🚿🚿
Günün en güzeliyse, takım arkadaşlarımızdan Ceylin'in doğum günüydü ve akşam yemekten sonra pasta kestik ve beraber dans ettik-en çok da özgür hoca-!!! *takım samimiyeti allert* Sizi çok seviyorum kızlar💙ve tabiki Özgür hocam!💖
Dışarıyla tüm bağımız koptuğunda saat yaklaşık 9du. Film gecesi yapmaya karar verdik. "the Dark Tower" izledik. Baya yeni bir filmdi. Konusu biraz ilginç. imdb'si 5.7 ama biraz fazlasını hak eder.
Bi ara bakının derim.
Film gecemiz gayet iyiydi, yan odalardan biricik kalecimiz Bilge'yi de çağırdık hep beraber izledik. Yaparım diye mtr(hazırlık kitabı) da yanımda duruyor ama yapar mıyım, hiç sanmıyorum.
Filmden sonra oda işgalleri yaşandı ve ortaya çok ilginç manzaralar çıktı.... Şekil 1A is coming
SEHPAMIZI ÇALDILAR!!!
Yani en nihayetinde gayet eğlenceli bir gün geçirdim, bunu en verimli şekilde bloguma yazmaya çalıştım. Yarın saat 5-6 gibi (aslında 4 yazıyor ama sanmam) Cumhuriyet üniversitesiyle maçımız var. Elimizden geleni ardına koymamaya hazırız!!
Yorumlar
Yorum Gönder